ZEYTİN & ZEYTİNYAĞI
HİKAYEMİZ
Ailemizdeki her bireyin zeytin ve zeytinyağına tutkun olması zeytin yetiştiriciliği hikayemizin başlamasına neden oldu. Çok uzun araştırmalar, en iyisini yapabilmek için sarfedilen çaba, bugüne gelene dek durmadan çalışmakla geçen zaman. Olive 811 hikayesine hoşgeldiniz.
NASIL BAŞLADIK ?
ZEYTİN & NATÜREL SIZMA ZEYTİNYAĞI TUTKUSU
Ailemizde, iyi beslenme çok önemli bir yer tutar. Bu yüzden yediklerimizi özenle seçer, kalitesine dikkat ederiz. İyi, güvenilir ve titizlikle üretilen gıdalara olan ilgimiz bizi 2008 yılında zeytincilik ile buluşturdu. Soframızda hiç eksik olmayan natürel sızma zeytinyağı daha iyi üretilebilir miydi? Yediğimiz klasik zeytin lezzetleri daha farklı ve çeşitli olabilir miydi? Sanayinin bir çok alanındaki yatırımlarımızın yanı sıra, bizi manevi olarak daha fazla tatmin eden zeytin hikayemiz böylece başladı.
ARAŞTIRMA TUTKUSU
BİLİMSEL & AKILCI ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİ
Dünyanın dört bir yanına giderek ödül kazanmış zeytin ve zeytinyağı ürünlerini inceledik. Bu ürünlerin hangi coğrafyalardan geldiğini ve bu coğrafyaların geçmiş yirmi yıla ait meteoroloji verilerini analiz ettik. Böylece zeytinin en sevdiği hava koşullarının bir modelini çıkartarak, ülkemizde bu şartlara uyan bölgeleri ve mikro klimalarını inceledik. Aldığımız her tarlanın denizden yüksekliği, eğimi ve bunun gibi birçok parametrenin istenilen şartlara sahip olduğundan emin olduk. Sıra bahçelerimizle zeytin fidanlarımızı tanıştırmaya geldi. Kaz Dağları’nın eteklerinde sofralık zeytin ve zeytinyağı üretmek için 9.000 tanesi Domat cinsi, 6.000 tanesi de Edremit cinsi olmak üzere ilk aşamada 15.000 adet zeytin fidanı diktik.
BİLİMSEL TARIM
SAĞLIKLI ZEYTİN AĞAÇLARI
Dikildikleri günden bu yana her bir fidan için, bilimin ve teknolojinin izin verdiği tüm imkanları seferber ettik; zeytin ağaçlarımızın hepsine çocuklarımız gibi baktık. Dikim aşamasında büyükçe açılan yeni yuvaları tamamen doğal olan organik maddeler ve toprak ile beslendi. Büyüyen fidanlarımızın ihtiyaçları ülkemizin önde gelen laboratuvarlarının yaptığı yaprak ve toprak analizleriyle belirlenip, doğru aralıklarda ve miktarlarda sağlandı. Artık 12 yaşında genç bir plantasyon olan bahçemizin hasat zamanı geldiğinde, ağaçlarımızı yaralamadan meyvelerini toplamak bizim için önemliydi. Bunun için mekanik hasat makineleri aldık ve tüm ağaçlarımızın hasadını en fazla 20 gün içinde bitirmeyi hedefledik. Çünkü gerçek erken hasat, ne kadar erken başladığınızdan çok tüm meyveleri halen diri ve yeşilken toplayabilmekle olur.
TEMEL FELSEFEMİZ
İYİ ZEYTİN MEYVESİ
Yeşil zeytin üretimi için dokusu diri ve cildi hasarsız olan zeytinlerin zamanında ve hızlıca toplanması gerekmektedir. Yüksek kalitedeki zeytinyağı da bu şartlarda toplanan zeytinlerle elde edilebilir. İlk hasatımızdan itibaren hedefimiz tek bir zeytin tanesinin bile toprak ile temas etmemesiydi. Bu da yalnızca mekanik hasat makineleri kullanarak mümkündü. Yatırım maliyeti nispeten yüksek olan bu yöntem sayesinde zeytinlerimizi hasarsız şekilde ve çok kısa bir sürede hasat edebiliyoruz.
MODERN, HİJYENİK, TEKNOLOJİK
İYİ ZEYTİN MEYVELERİ İÇİN DÜNYA STANDARTLARINDA BİR TESİS
Kendi bahçelerimizden gelen sağlıklı zeytin meyveleri dışında hiç bir zeytin kullanmıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin hangi bahçeden geldiğini ya da hangi kimyasalların kullanıldığını bilemezsek istediğimiz kalitede ve güvenilirlikte zeytin ve zeytinyağı elde edemeyiz. Peki, çok kaliteli zeytin meyvesi nasıl şartlarda işlenmeli ve bitmiş ürünler nasıl saklanmalıdır? İşleme süreçlerindeki hijyen ve gıda güvenilirliği standartları en az zeytin kalitesi kadar önemlidir. Zeytin ne kadar iyi olursa olsun, en temel hijyen standartlarından uzak tesislerde üretilen ürünler insan sağlığı için asla uygun olmamaktadır.
Sağlıklı ve güvenli zeytin meyvesine ek olarak, “Tek Bahçe” konsepti altında yetiştirdiğimiz zeytinlerimizin en üst hijyen ve gıda güvenilirliği standartlarında işlenmesi için bahçelerimizin ortasında, hepsine çok yakın bir mesafede modern üretim tesisimizi kurduk. Tüm süreçlerin izlendiği, geri izlenebilirlik sisteminin kusursuzca çalıştığı, tüm verilerin güvenle dijital olarak saklandığı üretim tesisi ve depolarımızda dünya standartlarında üretim yapmakta, zeytin ve zeytinyağı çeşitlerimizi sofralarınıza ulaşana kadar güvenle saklamaktayız.
TARİHÇEMİZ
Olive 811 markasının kurucuları bizler 3. nesil sanayici bir ailenin üyeleriyiz. Üretim alanındaki iştiraklerimize ek olarak, 2007 yılında çok sevdiğimiz ancak asla hobi olarak görmediğimiz zeytin yetiştiriciliğine başladık. Bahçelerin altyapılarının oluşturulması ve fidan ekimini 2010 yılında tamamladık. 2017 yılında kendi zeytinlerimizi işlemek amacıyla üretim tesisimizin inşaatını ve makine yatırımlarımızı başarıyla sonuçlandırdık.
NEREDEYİZ ?
Okumak ve araştırmakla geçen yüzlerce saat, bahçelerin seçiminde kat edilen binlerce kilometre ve ilk büyük hasatımıza kadar heyecanla beklenen 8 yıl sonucunda beklentilerimizi aşan miktarda ve kalitede zeytin elde ettik. Şimdi bu zeytinlerimizi sağlıklı ve doğal lezzetlere dönüştürerek seçkin müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz.
VİZYONUMUZ
Olive 811 markası doğaya saygıyı ve doğal kaynakların sürdürülebilirliğini temel ilkeleri olarak benimseyerek, seçkin müşterilerine her zaman aynı doğallıkta, kalitede ve lezzette ürünler sunmayı hedeflemektedir.
Bahçeden başlayarak sofraya ulaşana kadar geçen her süreç bu ilkeler doğrultusunda planlanmıştır.